Masaj (Baş, Ense, Yüz, Boyun)
Ağrı, insanı rahatsız eden ancak çoğunlukla bedendeki bir tehlikeye işaret eden nahoş bir yaşantıdır. Ağrıya herkesin tepkisi farklıdır, hatta bazen ağrılı bir uyaranı aynı kişi farklı zamanlarda farklı şekilde algılayabilir. Ağrı sinir uçlarınca taşınarak beyine ulaşıp işlenir, değerlendirilip tepki ortaya koyulur, dolayısıyla ağrı beyinde yaşanır ve anlam kazanır denebilir. Ağrının nedeni her ne olursa olsun beyin, ağrının yaşandığı yerdir.
Ağrınız olduğunda, günlük hayatın stresleri ile başetmeniz güçleşir. Basit tartışmalar, büyük problemler gibi gözükebilir. Stres, kaslarınızı germek, dişlerinizi gıcırdatmak ve omuzlarınızı sıkmak gibi ağrınızı daha da şiddetlendiren bir takım şeyleri farkında olmaksızın yapmanıza da neden olabilir. Ayrıca, sadece ağrı hissetmek bile çoğunlukla son derece stresli bir durumdur.
Sizi neyin strese soktuğunu öğrenin ve sonra da yapabildiğinizde stresi azaltmak için harekete geçin. Örneğin, gününüzü planlamak, programınızı basitleştirmek, düzenli olmak ve gün boyunca molalar vermek, kronik ağrı ile birlikte gelen stresi yenmede size yardımcı olabilir.
Thai Masajı (derin Doku Masajı)
Tayland’da 2.500 yıldan bu yana yapılan ve Tayland’ın geleneksel şifa sanatlarından bir tanesi olan Thai (Tay) masajı, beden, zihin ve ruhun tedavisine dayanan bir tür Doğu beden çalışması terapisidir. Giyinik olarak yarı sert bir zeminde yapılmaktadır. Terapi bedeni saran, vücutta akan ve ona hayat getiren elektromanyetik ya da enerji kanallarını altmış çeşit germe, çekme, esnetme ve bası hareketleri ile tedavi etmeyi içerir. Thai masajı akupresür, yoga, zen shiatsu ile benzerlik gösterir ve Budist öğretilerden esinlenmiştir. Thai masaj bir buçuk saatten dört saate kadar sürebilen bir zaman diliminde yapılıp, masaj sırasında kişide her ne kadar rahatsızlık uyandırmaktaysa da uygulama sonrasında ciddi derecede fark edilebilir bir rahatlama olmaktadır.
Masaj, dokunmayla beden farkındalığı yaratarak, bedenin kendi kendini iyileştirme yolu olarak kullanılan en eski yöntemdir . Her seans kişinin ve bedenin ihtiyacına göre belirlenir. Masaj terapi; fiziksel, zihinsel ve duygusal gerginliklerin açılmasına yardımcı olur. Kan dolaşımını arttırır, toksinlerin atımına, güvenli dokunuşun etkisiyle salgılanan hormonlar ile kaslardaki gerginliğin çözülmesine yardımcı olur ve genel olarak bir rahatlama sağlar. Düzenli alınan seanslar bedene zindelik, tazelik ve dinlenmişlik duyguları verir.
Refleksoloji (Ayak Masajı)
Kökeni uzak doğu’ya uzanan Refleksoloji, vücuttaki gerilimi almak ve nörolojik hastalıklarda destek tedavi sağlamak amacıyla, ayaklardaki belirli noktalara uygulanan bir masaj tekniğidir. Yaklaşık 5 bin yıllık geçmişi olduğu bilinen refreksolojinin ilk uygulama yeri Çin olarak bildiriliyor. Günümüzde tamamlayıcı tıp kategorisinde yer alan Refleksoloji, bedendeki serbest enerji akışını sağlamak amacıyla kullanılan etkili ve zararsız bir yöntem olarak kabul ediliyor.
Ayak tabanındaki refleks noktalarına, el ve parmak teknikleriyle ya da ahşap bir çubukla basınç yaparak uygulanıyor. Uygulama sırasında kişi rahatça koltuğa uzanıyor ve ayaklarını tabureye koyuyor. Ayağın refleks noktalarına parmak ya da çubukla basınç uygulanıyor. Kişinin vücudundaki sorunlu bölgeyle ilgili noktaya basınç uygulandığında bir miktar acı hissetmesi doğal karşılanır. Seans boyunca ayaktaki tüm refleks noktaları el hareketleriyle tek tek uyarılıyor.
Kupa Terapi (Hacamat)
Kupa Tedavisi binlerce yıl öncesine dayanan eski bir tıbbi tedavidir. Eski Çinliler, Koreliler , Mısırlılar ve Araplar Hacamati geleneksel tedavinin bir şekli olarak kullanmışlardır. Avrupada bu uygulamanın Bronz çağa kadar dayandığına inanılmaktadır ve modern cerrahinin gelişine kadar kupa tedavisi Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’nın yanısıra Amerika Birleşik Devletleri’ndeki doktorların rutin tıbbi uygulamalarınınn bir parçası olmuştur. Uzak Doğuda (Çin ve Kore ), Kupa tedavisi hem batı tıbbı hekimleri hem de geleneksel tıp hekimleri tarafından uygulanmaya devam etmiştir. Türkiye’de bu ‘kupa tedavisi’ veya ‘hacamat’ denilmektedir.
Bir çeşit akupunktur yöntemi olan hacamatta, deride küçük kesikler oluşturularak vakumlama yardımıyla kılcal damarlarda biriken toksinlerin vücuttan atılması amaçlanır. Bu tedavi ile vücudun atamadığı ağır metaller, toksinler, kullanılan ilaç ve gıdaların vücutta bıraktığı kötü etkilerden arınmaya yardımcı olur.
Vücudu temizleyerek direnç sağlayan hacamat uygulaması ağrısız, acısız, istirahatsız yapılır. Hasta herhangi bir yatak istirahatı, iş kaybı yaşamaz, gündelik hayatını etkilemez.
Hacamatın, boyun, kulak arkası ve kafa arkasına çok sık uygulanması önerilmez. Kadınların regl döneminde hacamat yapılmaz. Ense çukuru ve bıngıldak bölgesine hacamat yapılmaz. Yanık,açık yaralara, yara izlerine, ben ve egzama üzerine hacamat işlemi yapılmaz. Diyaliz ve geçmişte organ nakli geçirmiş kişilere hekim gözetiminde yapılması tavsiye olunur.
Artık günümüzde modern tıbbın yanında geleneksel ve bütüncül tıp tedavileri de sağlıkta dönüşümün parçası haline gelmektedir. Hem dünyada, Avrupa’da, hem Türkiye’de artık insanlar doğal yollarla tedavi olmak istiyor.Çünkü “Kronik ve otoimmün hastalıklarda kullanılan ilaçların kalıcı hasarlara, ağır yan tesirlere sebep olduğu bilinmektedir artık.
Hirudoterapi (Sülük Tedavisi)
Sülükle tedavi anlamına gelen Hirudoterapi, antik çağlardan beri hekimler tarafından tedavi aracı olarak kullanılmıştır. Sülük tedavisi ile ilgili ilk kaynaklar MÖ. 15. yüzyılda yaşamış Babil’li hekimlere kadar gitmektedir. Yine MÖ. 3. yüzyılda Mısır hekimlerinin vazgeçilmez tedavi yöntemleri arasında yer aldığı bilinmektedir.
Günümüzde sülük tedavisi biyolojik etkileri açısından “benzeri olmayan” bir tedavi yöntemi olarak nitelendirilmektedir. Almanya’da 300′ü aşkın Hirudoterapi Kliniği vardır. Hirudo Medicinalis, Alman Tıbbi İlaçlar Kanunu’nun (TİK) 2.Maddesinin 1.bendi gereği ilaç olarak kabul edilmiştir. Daha sonra ilave edilen 4.madde ile de hazır tıbbi ilaç olarak tanımlanmıştır. Bunun , uygulama olarak ,enjektöre çekilen ilaçtan farkı , ‘’ bu ilacın enjeksiyon şeklinde bizim tarafımızdan değil, Hirudo Medicinalis adı verilen canlının ağzından bizzat verilmesidir “. Sadece Avrupa yılda 100 milyon sülük kullanmaktadır. Amerika’da sülük tedavisi uygulayan hekimlerin kurduğu derneğin 1000′den fazla üyesi vardır ve 2004′ de Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) sülük tedavisini akredite etmiş ve Avrupa’daki gibi eczanelerde satılmasına izin vermiştir.
Şifa Oruçları
Şifa oruçları kişinin ihtiyacına göre pek çok oruç şekli arasından uygun olanları seçilerek yapılması gereken önemli bir süreçtir. Bedenin kendi kendisine şifa vermenin keşfedilmesi diyebiliriz. Aslında bu şifa orucu insanlık tarihi kadar eski neredeyse. Modern tıppın alanına girişi Hipokrat’la başlıyor; O 3 günlük bir şifa orucundan yana. Ancak bunu daha uzun tutanlar var. Mesela İbn-i Sina üç hafta ve daha üzeri şifa orucu yaptırıyorduş. Modern tıpla birlikte bu yöntem tarihe karışmış ama 19’uncu yüzyıl sonunda tekrar ortaya çıktı. Ve çok yaygın kullanılan bir metod. Hastalık tedavisinde kullanıldığında minimum 3 hafta, sağlıklı insanların yaptığı ise 10 günlük bir süreç. Farklı metodları var.
1920’den beri uygulanan, şu an da birçok ülkede oldukça yaygın şekilde yararlanılan bir metod. Toplamda 10 gün sürer. İlk gün şifa orucuna hazırlık günüdür. Meyve ve sebzelerle hafif bir beslenme programı uygulanır. Sonra beş gün tam oruç günü olarak geçer. Bu beş günde su, bitki çayları, meyve suları ve sebze suyu çorbaları içilir. Asla katı bir şey tüketilmez ve günlük 250 kalorinin üzerine çıkılmaz. Son dört gün ise orucu bozmak ve vücudu tekrar normal düzenine alıştırmakla geçer. Yani, toplamda tutulan oruç beş gün aslında.